Chloe hamile olduğunun farkına vardığında anne olmak istemez, fakat bunun için çok kalınmıştır. Doğum gerçekleşir ve anne olur. Bebeğinin sürekli ağlaması, gittikçe artan suçluluk duygusu ve paranoya, Chloe'yi depresyona ve karanlık günlere doğru çeker. Bu anneliği bir türlü kabul etmemesine rağmen oğlunu koruma içgüdüsü ile karşılaştığı her durumu tehlike olarak görür. Psikolojisi her geçen gün bozulmaktadır. Destek için gittiği aile psikologu Dr. Timothy Reed bu tedirgin edici düşüncelerini ve endişe duygularını, sadece hafif şiddetli bir postpartum depresyon (doğum sonrası depresyonu) vakasına bağlamıştır. Fakat Chloe'nin durumu gün geçtikçe daha da kötüleşir ve şiddetlenir. Chloe, çocukluğundaki ninninin sesini duymaya ve mırıldanmaya başlar ve tam o anda çocuğunun etrafında tuhaf bir varlığın parıltısını görür. Bu varlığın kötülüğüne inanan Chloe, oğlunu korumak için elinden gelen her şeyi yapar. Çevresindeki herkes Chole'ye bunların geçici olduğunu ve ilaçlarına devam etmesi söyler ve yaşadıklarına inanmazlar. Chloe'nin dünyası tamamen çökmüştür ve çocuğunun tehlikede olduğu açıktır.